Hasan bayar - Çirkin ilahi sözleri

İnsan düşünce

Düşler ölünce

Her önüne gelen

Çirkinsin diyor

Çirkinim sözü

Kalbimin özü

Cümle alemi yakar

Gönlümün közü

Gönül sarayı

Sevdim leylayı

Leyla sevmeyen ne bilsin

Aşkı mevlayı

Aşkı mevlaya

Daldık deryaya

İçinden bir tas aldık

Geldik dünyaya

Geldik dünyaya

Gönül yapmaya

Gönül yapan girsin

Cennet âlâya

Aşktan içince

Yari görünce

Gönül kanatlanır

Leyla sevince

Âlâyı Cennet

İlahi Rahmet

Cümle kullarına

Mevlam nasip et

Mevlam aşkına

Habibin hatrına

Ne olur al bizide

Rahmet kapına

Hasan Bayar’ın Yorum Tarzı

Hasan Bayar, ilahiyi söylerken hem yumuşak hem de uyarıcı bir ton kullanır:

Vurgular: “Çirkin” kelimesini söylerken hafif sert ve net bir ton kullanması, kelimenin olumsuz etkisini dinleyiciye hissettirir.

Duygu: Bazı mısralarda sesi düşürerek dinleyeni düşünmeye sevk eder, bazı yerlerde ise yükselterek mesajı güçlendirir.

Samimiyet: Söyleyişinde öğüt veren bir ağabey veya dost havası vardır.

 Edebi ve Sanatsal Yapı

Kontrast Sanatı: İlahi boyunca çirkin ile güzel karşılaştırılarak anlam pekiştirilir.

Sade Dil: Ağır mecazlar yerine herkesin anlayabileceği bir anlatım kullanılmış.

Akılda Kalıcılık: Kısa ve net mısralar, tekrarlarla pekiştirilmiş.

Duygusal ve Ruhsal Etki

Dinleyici üzerinde iki güçlü etki bırakır:

Özeleştiri: Kişi, kendi kalbine dönüp “Acaba benim de içimde çirkinlik var mı?” diye düşünür.

Tevazu: Güzelliğin Allah’ın emaneti olduğunu, asıl önemli olanın kibirden uzak, temiz bir kalp olduğunu hatırlatır.

Tasavvufi Perspektif

Tasavvuf ehline göre çirkinlik, Allah’tan uzaklaştıran her şeydir.

Kalpte kin, kibir, haset varsa bu, yüz güzelliğini gölgeler.

Gerçek güzellik, kalpte Allah sevgisinin ve insanlara merhametin bulunmasıdır.

İlahideki “çirkin” ifadesi bu tasavvufi anlayışla tamamen örtüşür.

Genel Değerlendirme

Hasan Bayar’ın “Çirkin” yorumu, dinleyiciyi hem düşündüren hem de iç muhasebeye sevk eden etkili bir eserdir.

Sözlerdeki uyarıcı ton, yorumundaki samimiyetle birleşince, bu ilahi sadece dinlenmez; üzerinde tefekkür edilir.

Bu yüzden hem bireysel dinlemeler hem de sohbet meclislerinde hatırlatma amacıyla okunmaya uygundur.