Bugün düşüncelerimde beliren meslek seçimi ve ego
Bugün düşüncelerimde beliren meslek seçimi ve ego ile bağlantısından söz etmek istiyorum
Tükenen insanların neden tükenmişlik yaşadığından, doğamıza aykırı olan her düşünce, davranış ve seçimlerimizin bizi içsel bir huzursuzluğa götürdüğünden, doğamızı ortaya çıkaramamızın farkındalıkla ilişkisinden ve güven duygusu ile pek çok şeyi başarabileceğimizden ve eğer istersek bizi rahatsız eden duygu, düşünce ve davranışları değiştirebileceğimizden sık sık bahsediyorum yazılarımda.
Ebeveynler ve toplumda yaşayan yetişkinler olarak bir çocuğa büyüyünce ne olacaksın sorusunu sorarken altta yatan sebep ne oluyor hiç düşündük mü? Mesela bu soruya çöp toplayıcısı olarak cevap veren çocuğa verdiğimiz yanıtları?
Ekonomik getirisi ve toplumdaki prestijine göre sınırlı aklımızla yargıladığımız durumları? Ve bir de nedenini sormadan kafa karışıklığına sebep olduğumuz yanıtlarımızı? Belki bizlerden daha donanımlı olarak dünyaya gelen bizden sonraki yeni sürüm versiyonun düşüncesine bakış açımızı değiştirmek ve nedenini sorarak o tertemiz kalpten öğreneceğimiz çok şey olabilir!
Bir arkadaşım öğrenim görmek, meslek edinmek ve vatandaş olmak için gittiği gelişmiş bir ülkede yıllarca kaldıktan sonra öğrenimini tamamlamış, vatandaşlığını almıştı. Günümüzde oldukça üst sırada yer alan mesleğini edinmiş ve üst düzey yönetici olmuştu. Bu mesleği ile ilgili birkaç kez deneyimi olmuş ve sonunda yaradılışında bu işi yapma potansiyeli olmadığını fark etmiş ve o işinden vazgeçerek insanlara hizmet olarak kendisinde fark ettiği taşımacılık yapma isteği olduğunu ve bundan keyif aldığı için bu kararı aldığını söylemişti.
Burada şu soru aklıma geldi...ya gelir seviyesi? Gelişmiş ülkelerde her üretim çok değerli ve insan odaklı olmaları sebebi ile gelir dağılımı dengesi de adil olarak yapılmakta. Çünkü insanların refah seviyesinin iyi olmasının mutluluğunu etkilediğini ve mutlu bir bireyin daha çok üretebildiğinin, mutsuz ve yaşama sıkıntısı olan bir bireyin ülkesine ve dünyaya katkı sağlamayacağının farkındalar. Aslında dikkatle baktığımızda her mesleğe ihtiyacımızın olduğu ve yaradılış gereği farklı kaynaklarla burada olduğumuzdur. Öğrencileri taşıma işi yapan bir kişi ya da mesleğe ya da dünyanın temizliğine katkıda bulunan emekçiye biçilen maddi ve manevi değeri kim belirliyor?
Ego; kelime anlamı olarak benlik anlamına gelmektedir. Kişinin devamlı olarak kendisini ortaya koyması ve kendi özelliklerini yüceltmiş olmasıdır deniliyor. Egonun her insanda bulunduğu ancak bazı insanlarda hastalık derecesinde ortaya çıkabildiğinden bahsediliyor. Buradan baktığımızda aslında varlığımız için gerekli olduğunu, ancak patoloji yaratmaması için farkında olmamız gereken birşeyler olduğunu düşünüyorum.
Bizde varolan herşeyin bizim dışımızdaki bir güçle donatılmış olduğunun hepimiz farkındayız sanırım. Ve ilgi duyduğumuz yapmaktan mutlu olduğumuz yeteneklerimizinde. Ve bizden istenilenin bunların insanlığa faydalı hale getirilmesi olduğununda. (Hizmet)
Şimdi egonun tanımı ile birleştirdiğimde ortaya çıkan düşüncem aslında mutlu olmamızı, huzurlu olmamızı sağlayanın sahip olduğumuzla değil ancak onu geliştirip insanlığa faydalı hale dönüştürdüğümüzde olabileceğidir. O zaman egonun tanımında geçen kişinin kendisini ortaya koyması ve kendi özelliklerini yüceltmiş olması meslek seçiminde düşünülenin tersine diğerleri ile sınıf farkı yaratmak için değil aksine hizmet ederek fayda üretmekle mümkün olabileceğidir. Ancak bu şekilde varlığını ortaya koyabilen insan dünyaya gelme amacını gerçekleştirmiş olabilecek ve yaşamdan tat almayı başarabilecektir.
Burada yüceltilen şey bize verilenler olup; huzurlu hissettiğimiz yer ise diğerleri için yapabildiklerimizle ilgilidir. Mevlanın sözü olan "Dolu başağın boynu eğri olur." sözünden kasdedilenin de bu olduğunu düşünüyorum.
Mesleğimizi seçerken amacımızın egomuzun istediği diğerlerinden üstünlük hissi yaratmanın bizlere hastalık, insanlığa faydalı ve kendimizde olanı yüceltmek ve bu yolda gösterdiğimiz çabanın ise bizlere huzur ve mutluluk getireceğini farkedebilmek ve bu yönde farkındalığımızı artırarak çabalayabilmek ümidiyle...Gürcan Giray