Ne acı bir gerçektir bu

Ne acı bir gerçektir bu, değil mi? Bir zamanlar uğruna her şeyi göze aldığın, yüzü gülsün diye kendi içindeki fırtınaları susturduğun insanlar… Mutlu olduklarında seni unuturlar.

Ne acı bir gerçektir bu
Huzurlu Geceler Dilerim

Birilerini mutlu etmek için çaba sarf etme;

çünkü mutlu olduklarında seni hatırlamazlar…

Bu cümle belki biraz sitem taşır, belki biraz kırgınlık… ama en çok da bir fark ediştir. Hayatın sessiz bir dersidir bu: Herkes giderken sen kalırsın, herkes gülerken sen susarsın. Çünkü sen hep “iyilik” etmeye çalışan tarafsındır. Fakat zamanla öğrenirsin ki, her mutluluğun içinde senin emeğin olsa da, herkes bunu fark edemez.

İnsan bazen karşısındakini gülümsetmek için kendini unutur. Kalbini, zamanını, enerjisini verir. Yorgun düşer, ama yine de “O mutlu olsun yeter.” der.

Ne var ki, o mutlu olduğunda genelde arkasına bile bakmaz. Çünkü mutluluğu paylaşmayı unutan bir çağdayız artık… İnsanlar, kendilerini iyi hissettirenleri değil; işlerine gelenleri hatırlıyor.

Ama üzülme…

Çünkü senin emeğin, senin güzel kalbin, hiçbir zaman boşa gitmez.

Belki o kişi seni unutmuştur, ama Allah unutmaz.

Birinin kalbine iyi niyetle dokunan her hareket, bir gün dönüp seni bulur.

Belki bir dua olarak, belki bir huzur olarak, belki de gece sessizliğinde yüreğini saran bir sıcaklık olarak.

Bu yüzden…

Artık kimseyi mutlu etmek için kendini yorma.

Çaba sarf et ama karşılık bekleme.

Gerçek huzur, birine yaranmakta değil; kendi iç sesini susturabilmekte gizlidir.

Kendi kalbinle barıştığında, seni unutanlar bile önemini yitirir.

Bu gece gökyüzüne bak…

Belki bir yıldız senin adını fısıldıyordur.

Belki bir rüzgar, içindeki kırgınlığı alıp götürüyordur.

Ve bil ki, her şeyden önce sen varsın…

Senin de huzurlu olma hakkın var.

O yüzden, kendini kimsenin gölgesinde arama.

Birilerinin mutluluğunda değil, kendi sessizliğinde bul huzuru.

Ve kalbinden bir dua yükselt bu gece:

“Allah’ım, beni beni unutanlardan değil; huzuru seninle bulanlardan eyle.” 

Huzurlu geceler dilerim