bize hissettiremeyenlere

Senden istifade eden bir insan vakti geldiğinde senin için birşey yapmaktan çekiniyorsa veya vakti geldiğinde her defasında farklı mazeretlerle karşına çıkıyorsa senden ziyade sayende elde elde ettiği menfaaatleri seviyordur. Ve böyle bir ilişki seni zamanla tüketir. Alıntı

bize hissettiremeyenlere
bize hissettiremeyenlere

Günaydınnn 

Çevremizde temas içerisinde olduğumuz insanlara bakalım. Bizi sevdiğini söyleyen ancak davranışları ile bunu bize hissettiremeyenlere...

Balığı sevdiğini söyleyip aslında balık yemeyi sevmek ve onu tüketmekle aynı şey değil mi sizce de!

Burada fark belki balığın dünyaya geliş amacı bu iken bizim dünyaya geliş amacımızı sorgulamak gerektiğini düşünüyorum.

Allah ın Sözlerinde bizlerin dünyaya geliş amacının O'nu tanımak ve Kendisine tapmak için yarattığına tanıklık etmek olduğu bildiriliyor. Ve başka bir Sözünde ise Kendisinden başka herşeyden kesilmemiz gerektiği!

Önceleri bunları okuduğumda ne denilmek istenildiğini anlayamıyor ve hatta başka bir bakış açısı ile baktığımda bende uzaklaşmamı sağlayan bir duygu yaratıyor iken gerçek manada tanımaya çalıştıkça durumun benim düşündüğüm gibi olmadığını kavradım.

Ülkemizde çok üzülerek söylüyorum ki anlamına değinilmeden yapılan ibadetler sayesinde zihnimizi eğitemiyor ve davranışlarımızda bilinçli değişikliği yaratmayan ve dolayısıyla ne kendimize ne de etrafimiza fayda sağlamayan bir inanç içerisinde sevgisiz yaşıyor ve tıpkı balığı sevmek gibi menfaatlerimiz için yaşıyor ve bütünün parçası olduğumuzu idrak edemeden yaptığımız yanlış davranışların bize olumsuz geri bildirimi ile hayatımızı karanlığa çeviriyor ve bir de bunun adına kader diyerek Yaratıcıyı suclayiveriyoruz.

Niçin?

Çünkü en kolayı bu değil mi!

Mesela Ülkemizde Atatürkçü olmayı yine menfaatlerimiz çerçevesinde alkol tüketimi ile ilişkilendirirken Atatürk ün erdemli davranışlarını, bu ülke için gösterdiği emeği ve harcadığı çabayı göz ardı edebiliyoruz.

Başka bir örnek ise gerçek inanan olmak ve bu yolda yürümek ciddi emek ve çaba gerektiriyorken yine kendi menfaatlerimiz olan kısmını alarak kimseye fayda yaratmayan davranışlarla ibadet ettiğimizi düşünüyor ve bu dünyaya ışık olmadan öbür dünyamızı aydınlatmaya çalışıyoruz.

Halbuki benim anladığım bize bildirilen bütünün parçası olma halimiz; verdiğimiz kadarını alabileceğimiz ve burada da adalet terazisinin hiç şaşmadığı!

Ve elbette kendini seven iyi hissetmek isteyen herkesin hem hakkı hem sorumluluğu...

Vermeden almaya çalışan, üretmeden tüketen, sevgiyi balığı beslemek ile değil onu tüketmekle ilişkilendiren bir bilinç seviyesinde olduğumuz ve bilinç seviyesinden bilinçli farkındalık ile çıkamadığımız sürece huzuru ve gerçek mutluluğu hissetmenin mümkün olmadığını düşünüyorum.

Allah ın Sözlerinde bildirilen"Sev Beni seveyim seni, sevmezsen beni benim Sevgim sarmaz seni." Sözünün anlamını kavrayabilmek, kalbimizden geçenleri tüm şeffaflığı ile bilen ve buna göre yaşamımıza aksettiren en Büyük Gücü fark edebilmek, tanıyabilmek, anlayabilmek, O'nun en Yüce Adaletine teslim olarak Gerçek Sevgiyi hissedebilmek ümidiyle...