sevgiye ve, övgüye, layık davranışları ,ayırt edebilmek
Günaydın Son zamanlarda aldığım eğitimle daha çok farkettigim bir durumu paylaşlasmak istiyorum sizlerle
Aldığımız eğitimde zihnimizden geçenleri hergün yazıyoruz ki Öz'ümüze ulaşabilelim. Tanrı'nın bizden yansımasına izin verelim. Bunu sanat ile birleştirerek sağ beyini aktif hale getirelim. Yani insanı diğer canlılardan ayıran işlevlerin kontrol edildiği en önemli beyin alanı olan prefrontal korteksi geliştirelim.
Yapılan bilimsel açıklamalarda bu beyin bölgemizin kişiliğimizi ve toplum içinde nasıl davranacağımızı kontrol eden sinir devrelerini içerdiği, gelecekteki hedeflerimize yönelik olarak düşünce ve hareketlerimizi organize ettiği belirtilmektedir.
Genelde “bilinçli” bölge olarak nitelenen, algılama, hafıza ve irade gibi yüksek bilişsel işlevlerimizle ilişkili olan bu beyni geliştirmek; birey olabilmek, toplumda saygınlığını koruyabilmek, sevgiye ve övgüye layık davranışları ayırt edebilmek en önemli sorumluluğumuz diye düşünüyorum.
Bahai İnancında her bireyin bir sanatla ilgilenmesi gerektiği belirtilmiş olması dikkatimi çekmişti. Bu durum tüm evreni Sevgisinden Yaratan Güç'ün muazzam Sistemin iyi işlemesi ve Cennet diye vaat edilen Bilinç durumunu kendimizin yaratabileceğini anlatan küçük ama aslında oldukça büyük bir kanıtı değil midir!
Bugün etrafimiza baktığımızda kitap okuyan, sanatla uğraşan, okuduğunu hayata geçirebilen her insanda bir takım değişiklikler olduğunu hepimiz fark edebiliyoruz. Yazılar üzerinde düşünmek ve hayata gecirebilmek dolayısıyla kendi cennetimizi yaratabilmek bizim elimizde ise; bunu yapmamak hem kendimize hem de topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirmemek anlamına gelmez mi!
Nasıl yediğimizlerimiz ve içtiklerimiz bedensel sağlığımızı etkiliyorsa okuduklarımız, duyduklarımız ve gördüklerimiz de davranışlarımızı o denli etkilemektedir.
Bu durumu fark edebilmek, gerçek sevgiyi ve saygıyı hak etme halimizi etkileyen bu hali yaratabilmek ve yansıtabilmek ümidi ile.Gürcan Güneş