Sizce herşey yolunda mı

Sizce herşey yolunda mı? Bu aralar işittiklerimle, gördüklerimle, hissettiklerimle ve duygularımla olanlara şaşkınlıkla beraber verdiğim tepkileri gözlemleme halindeydim

Sizce herşey yolunda mı
Sizce herşey yolunda mı

Eleştiri yapmaktan öte gerçekleri gerçekten göremiyor, duyamıyor ve hissedemiyor muyuz sorusu hep içimde canlı idi.

Bir tarafta eğlence adı altında dozunu ayarlayamadığımız hallerimiz, bir tarafta bir aylık gelirinizle bırakın karnınızı doyurmayı barınacak yerinizi bile ayarlayamadığımız hallerimiz, bir tarafta sırf kendisi istiyor diye diğerlerini yok saydığımız hallerimiz, bir tarafta sahip oldukları ile hiç acımadan diğerine üstünlük kurma ya da sahip olamadığımız için aşağıda hissettiğimiz hallerimiz, bir tarafta erkeğin akıl, zeka ve kas gücünü kullanması gereken alanlar yerine hiç kullanmaması gereken alanlara kullanma hallerimiz, bir tarafta karşısındakini yalanlar söyleyerek inandırdığımızı zannettiğimiz hallerimiz, bir tarafta doymayan nefsimiz için herşey mübah hallerimiz, bir tarafta akademik kariyer yapıp örnek olmayı unutup sadece egomuzu tatmin ettiğimiz hallerimiz, bir tarafta apartman toplantılarında hak adalet gözetmeden diğerlerine üstünlük kurma çabasında olduğumuz hallerimiz, gece havuz kenarında olmak için geç saat olduğu ve çalışmak için uyumaya ihtiyacı olduğunu söyleyene yaz tatilindeyiz cevabını verebilme hallerimiz, bir tarafta kadın olarak elinizde eşya ile taksiye binmek istediğinizde yardıma ihtiyacınızı söylediğinizde ben mi taşıyayım diyen erkek taksi şöförlerimiz, bir tarafta sosyal medyada gerçek dışı paylaşımlarımız…

Sanki herşey benim hakkımmış, diğerlerinin hakları da neymiş? Benim bu dünyada olma amacım bu dünyadan alacaklı olmam herkesin bana bu konuda borcu varmış da bu borcu ödemeyene ben istediğimi yapma hakkına sahipmişim gibi çıldırmışçasına bilinçsizce davranışlar sergilemekteyiz!

Ve tüm bunlar olurken de hiçbir şey olmuyor gibi hareketsiz kalma hallerimiz…

Nerede insan olduğumuzu ve herkesin insan olduğunu, duygularımızın olduğunu, bizleri robotlardan ayıran tek özelliğimizin ruhumuzun olduğunu ve eğer ruhsal gıdadan uzak kalırsak aslında en büyük kötülüğü kendimize yaptığımızı hatırlama hallerimiz?

Nerede Biz olmadan Bir olmayacağımızın farkında olduğumuz hallerimiz?

Uzun zamandır yazma fırsatım olmamıştı. Son bir buçuk ayda yukarıda bir kısmından bahsedebildiğim olayların hepsini yaşama fırsatım oldu. Fırsat diyorum çünkü hakikaten benim için Aydınlığın ne anlama geldiğini her defasında daha güçlü bir şekilde anlama fırsatı verdi bana. Bunun için sonsuz şükranla doluyum.  

Bu olaylar olurken içimde pek çok duyguyu yaşadım. Korku, endişe, hüzün, şükran, sevinç, güven, sevgi, öfke… fakat güven duyguma sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Eğer Güven duyabileceğim Makama ve O Makama ait Gerçek Bilgiye sahip olamasaydım sanırım şu an fiziksel ve ruhsal olarak ciddi hasar almış durumda olabilirdim. 

Yazmak istedim çünkü belki bir kişi için durup düşünme ve bu dünyada olma amacımızı bir an araştırma ve hatırlama fırsatı verebilir düşüncesindeyim.

Durmak, susmak, içimde yaşamak ve hareketsiz kalmak istemedim. Bu deneyimlerin her birinde Gerçek Bilgiye sarılmak ve O na sadık kalmak beni her defasında refaha çıkardı ve güçlendirdi. Her an desteklendim ve tabi ki yukarıda bahsettiğimden farklı değerlerini kaybetmemiş çok değerli arkadaşlarım ve hiç tanımadığım kişiler tarafından desteklendiğimi hissettim… her olayda bende neler oluyor ve neyi geliştirmem gerekiyor sorusu kulaklarımda çınladı… bu soru bende cevaplarıyla yerini bulurken en çok O na güvenme ve O na sadık kalmanın beni desteklediğini fark ettim. Ayrıca bu düzlemlerde bilinçli bir varoluş yaratmak için beden, duygular, zihin ve ruh üzerine alığımız AoE Koçluk eğitimlerimizde “hayatta kalmak yerine yarattığımız etkiye odaklı” olma hallerimizin kendimize ve çevremize katkılarının ne kadar kıymetli olduğunu deneyimlemiş oldum. Böylelikle  “İlmin ve bilimin bir kuşu  iki kanatı gibidir…” sözü bendeki yerini buldu.

Bu dünyaya geliş amacımızın bu dünyanın ıslahı için çalışmak ve diğerlerine (insanlığa) hizmet etmek olduğunu…

Her an hatırlayabilmek ve hatırlatabilmek ümidiyle…