Ruhun Çağrısı

Maddi alemde sahip olduklarımız ya da olmak için çabaladıklarımız… hepimiz ya okuyarak ya da deneyimleyerek fark ediyoruz. Şu okulu kazanınca, şu evi alınca, mezun olunca, çocuğum başardığında, şuraya tatile gidince…. mutlu olacağız!

Ruhun Çağrısı
Ruhun Çağrısı
Peki isteklerimiz ve arzularımız gerçekten ruhumuzun çağrısı ile örtüşmüyorsa mutlu olabiliyor muyuz?
Görünürde tezahür eden bizi huzursuz eden şey ya altta başka bir şeyin habercisi ise!
Maddi alemde olan olaylar bizde negatif duygular yarattığında ne yapıyoruz?
Bu duyguları bastırmak için mi çabalıyor yoksa duyguların bizlere vermek istediği mesajın ihtiyaçlarımızla ilişkisine bakabiliryor muyuz?
Ya da suçluyor, içimize atıyor, uzaklaşıyor ya da sahte mutluluklarla kendimizi avutuyor olabilir miyiz?
Peki ne yapalım?
Hz Bahaullah “Belam inayetimdir ( hediye, armağan )” diyor. Biz de başımıza gelen olayları hediye ve armağan olarak görebilir miyiz?
Allah ın tüm elçilerinin yaşadıklarına baktığımızda bunu görmemek mümkün mü?
Hayatta tesadüf diye birşey olmadığını kabul ettiğimizde başımıza gelen olayların bizlere haberci olduğunu hatırlayabilirsek belki o zaman kendimizde değişiklik yapmayı seçebiliriz diye düşünüyorum.
Dilimizi, aklımızı, gönlümüzü, zihnimizi ne ile donatıyor isek bizden çıkanlarda bunlarla ilişkili oluyorsa ve bilgi bizlere bunun için gönderiliyor ise bizlere düşen ne olabilir?
Akıl ve iradenin bizlere verilme sebebini hatırlayabilmek ve kendi cennetimizi yaratabilmek ümidiyle…
Sevgilerimle…

Gürcan Giray